Aslanlar hakkında hemen hemen herkes o kadar çok şey biliyorlar ki, bir sıçrayışta 5-6 m uzağa atlamaları , fil ve gergedanlara nadir olarak diğer başka büyük hayvanlara da her zaman saldırdıkları, kükremesi dehşetli ve korkunç olup, geceleri kükrediği zaman yarım saatlik mesafedeki hayvanlar bile korku ve heyecandan ürkmesi gibi...
Güney Afrika'da aslan sürüsüyle karşılaşan bir antilop hızla oradan uzaklaşmaya çalıştı , dişi aslanla antilop arasında kısa bir kovalamaca yaşandı bu kovalamaca tabiki de hemen bitmeyecekti.
Dişi aslan devasa boynuzlara sahip antilobu sonunda yakaladı ve arkadaşlarının da yardımı ile aslanların bir öğünlük yemeği çıkmış oldu.
Aslan belgeselleri izlemek için doğru adrestesiniz bu anların fotoğrafları da sizlerle...
26 Mart 2013 Salı
5 Mart 2013 Salı
Ufolar ve Naziler
Ufolar ve Naziler hakkında inanılmaz iddialar var ?
Savaş sonunda Polonyalı bilim adamlarının bir çoğu ele geçirildi, hayatta kalanlar ise tüm çalışmaların kaybolduğunu ve uçan dairelerle ilgili çalışmalarından bahsettiler, bilim adamları gümüş böcek adı verilen çalışmalar sonunda yerden kalkabiliyordu ama hareket edemiyordu.
O yıllar da A.B.D tarafından ufolar ve uzaylılar ile ilgili açıklamalar çıktı , kimbilir belki de ufolar insan yapımı idi ve Polonyalı bilim adamları tarafından çıkmıştı.
Peki 1960 yılında başlayan ve hala günümüze kadar devam eden çalışmalar nasıl oluyor da tüm dünyadan saklanabiliyor belki de 51. bölge sayesinde.
Savaş sonunda Polonyalı bilim adamlarının bir çoğu ele geçirildi, hayatta kalanlar ise tüm çalışmaların kaybolduğunu ve uçan dairelerle ilgili çalışmalarından bahsettiler, bilim adamları gümüş böcek adı verilen çalışmalar sonunda yerden kalkabiliyordu ama hareket edemiyordu.
O yıllar da A.B.D tarafından ufolar ve uzaylılar ile ilgili açıklamalar çıktı , kimbilir belki de ufolar insan yapımı idi ve Polonyalı bilim adamları tarafından çıkmıştı.
Peki 1960 yılında başlayan ve hala günümüze kadar devam eden çalışmalar nasıl oluyor da tüm dünyadan saklanabiliyor belki de 51. bölge sayesinde.
6 Şubat 2013 Çarşamba
Aslanlarda Yemek Sorunu
Dişi aslanların her zaman problemleri olabilir, anne aslanın da sorunları stabil, erkek aslanlar ya da yavruları.
Yanlış duymadınız işin içine yemek girdiği zaman erkek aslanlar annelerini bile tanımaz, erkek aslan kardeşleri büyüdükleri andan itibaren birbirlerine destek olurlar. Onlar da bilirler ki zamanı gelince her erkek aslan liderlik mücadelesi yapacak.
Bir av sonrasında erkek aslanlar da kavga eder ama ders alınacak ilk olay eğer erkek aslan olay yerinde yoksa iri erkek aslanlar yemek konusunda ev sahibi olur, erkek aslanlar arasında da yemek sırası almak için ölümüne kavga etme riskini göze almak gerekiyor.
Aslan sürülerinde gerginlikler genel de lider erkek aslanın yaşlanması ve erkek aslan yavrularının büyümesi ile başlar.
http://www.belgeselizle.com/kategori/aslanlar
Yanlış duymadınız işin içine yemek girdiği zaman erkek aslanlar annelerini bile tanımaz, erkek aslan kardeşleri büyüdükleri andan itibaren birbirlerine destek olurlar. Onlar da bilirler ki zamanı gelince her erkek aslan liderlik mücadelesi yapacak.
Bir av sonrasında erkek aslanlar da kavga eder ama ders alınacak ilk olay eğer erkek aslan olay yerinde yoksa iri erkek aslanlar yemek konusunda ev sahibi olur, erkek aslanlar arasında da yemek sırası almak için ölümüne kavga etme riskini göze almak gerekiyor.
Aslan sürülerinde gerginlikler genel de lider erkek aslanın yaşlanması ve erkek aslan yavrularının büyümesi ile başlar.
http://www.belgeselizle.com/kategori/aslanlar
4 Şubat 2013 Pazartesi
Bizonlar Hakkında
Bizonlar hakkında kısaca bilgi vermek ister isek onlar otçullar arasında en iri ve güçlü olanları, bizonlar sürüler halinde yaşarlar, yavrularını çok önem verirler ve sürülerinde görevlerine göre ayrılırlar.
Savaşçı erkek bizonlar onlar önde yer alırlar ve aralarına yavruları ve yaşlıları alırlar, bir saldırı esnasında boynuzları ile karşılık verirler, bir de yaralı arkadaşlarına da gidip onları sürüye geri kazanmaya çalışırlar.
Dişi bizonlar ise genel de sürünün tam da ortasından siperlenir ve erkek bizonlar tarafından korunur, aslanlar kabalalık grup olarak saldırdıkları zaman sürüyü açabilirler.
http://www.belgeselizle.com/kategori/bizon
Savaşçı erkek bizonlar onlar önde yer alırlar ve aralarına yavruları ve yaşlıları alırlar, bir saldırı esnasında boynuzları ile karşılık verirler, bir de yaralı arkadaşlarına da gidip onları sürüye geri kazanmaya çalışırlar.
Dişi bizonlar ise genel de sürünün tam da ortasından siperlenir ve erkek bizonlar tarafından korunur, aslanlar kabalalık grup olarak saldırdıkları zaman sürüyü açabilirler.
http://www.belgeselizle.com/kategori/bizon
31 Ocak 2013 Perşembe
Baykuşlar
Baykuşlar onlar hakkında herkesin ufakta olsa bir bilgisi mutlaka vardır, başlarının büyük olması, geceleri daha iyi görmeleri , kuyruklarının kısa olması en bilinen özelliklerindendir.
Kuyrukları ne kadar kısa olursa olsun kanatları uzun ve biçimlidir, bu saye de rahatlıkla uçar ve hızlıca havalanabilir, diğer yırtıcı kuşlara göre gücü ve hızı nispeten daha az olsa da pençeleri çok kuvvetlidir.
Baykuşlar da serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin, kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.
Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir.
Baykuşlar hakkında enteresan bir bilgi de mavi rengi görebilen tek kuş türü olduğudur.
Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır.
Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir.
Görme olayı ne kadar kısıtlı olursa olsun diğer işitme organları diğer avcılara göre üst düzey de bir gelişim göstermiştir.
Kuyrukları ne kadar kısa olursa olsun kanatları uzun ve biçimlidir, bu saye de rahatlıkla uçar ve hızlıca havalanabilir, diğer yırtıcı kuşlara göre gücü ve hızı nispeten daha az olsa da pençeleri çok kuvvetlidir.
Baykuşlar da serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin, kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.
Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir.
Baykuşlar hakkında enteresan bir bilgi de mavi rengi görebilen tek kuş türü olduğudur.
Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır.
Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir.
Görme olayı ne kadar kısıtlı olursa olsun diğer işitme organları diğer avcılara göre üst düzey de bir gelişim göstermiştir.
10 Ocak 2013 Perşembe
Balinalar
Balinalar denince ilk akla gelen üç büyük tür vardır, kambur balina, katil balina ve köpek balığı balina... Bu üç tür de hareket eden her balığa saldırma potansiyeline sahiptir.
Balinalar takımında doksan tür bulunur. Tatlı su yunusu olan beş türü hariç hepsi deniz ve okyanuslarda yaşar.
Balinalar takımının üyeleri memelidir , bu takımın üyelerinin yaşayan en yakın akrabası su aygırıdır.
Memelilere özgü özellikleri paylaşırlar: Sıcakkanlıdırlar, akciğerleri ile havayı solurlar, canlı doğum yaparlar ve yavrularını kendi sütleri ile beslerler, az da olsa kılları bulunur.
Balina ve yunusları balıklardan ayırmanın bir başka yolu da kuyruklarının şeklidir. Balıkların kuyrukları diktir ve yüzerken sağdan sola hareket eder.
Balinalar, memeli olduklarından hava solumak zorundadırlar. Bu nedenle su yüzüne çıkarak ciğerlerinden karbondioksiti dışarı vererek taze oksijen solurlar. Dalma sırasında kaslar sayesinde nefes delikleri kapanır ve bir daha su yüzüne çıkana kadar kapalı kalır. Su yüzüne çıktıklarında ise nefes delikleri kaslar sayesinde açılarak soluk verirler.
Balinaların soluk alıp vermek için zaman kazanacak şekilde evrimleşen nefes delikleri kafalarının tepesinde yer alır. Soluk verdiklerinde ciğerlerden gelen ılık hava dışarıdaki soğuk hava ile karşılaştığında yoğunlaşır.
Balinalar su altında, diğer memelilerin kaldığından çok daha uzun bir süre kalabilirler. Su altında kalma süreleri, bu takımın üyeleri arasında bulunan büyük fizyolojik farklar nedeniyle türler arasında büyük farklar gösterir.
Balinalar takımında doksan tür bulunur. Tatlı su yunusu olan beş türü hariç hepsi deniz ve okyanuslarda yaşar.
Balinalar takımının üyeleri memelidir , bu takımın üyelerinin yaşayan en yakın akrabası su aygırıdır.
Memelilere özgü özellikleri paylaşırlar: Sıcakkanlıdırlar, akciğerleri ile havayı solurlar, canlı doğum yaparlar ve yavrularını kendi sütleri ile beslerler, az da olsa kılları bulunur.
Balina ve yunusları balıklardan ayırmanın bir başka yolu da kuyruklarının şeklidir. Balıkların kuyrukları diktir ve yüzerken sağdan sola hareket eder.
Balinalar, memeli olduklarından hava solumak zorundadırlar. Bu nedenle su yüzüne çıkarak ciğerlerinden karbondioksiti dışarı vererek taze oksijen solurlar. Dalma sırasında kaslar sayesinde nefes delikleri kapanır ve bir daha su yüzüne çıkana kadar kapalı kalır. Su yüzüne çıktıklarında ise nefes delikleri kaslar sayesinde açılarak soluk verirler.
Balinaların soluk alıp vermek için zaman kazanacak şekilde evrimleşen nefes delikleri kafalarının tepesinde yer alır. Soluk verdiklerinde ciğerlerden gelen ılık hava dışarıdaki soğuk hava ile karşılaştığında yoğunlaşır.
Balinalar su altında, diğer memelilerin kaldığından çok daha uzun bir süre kalabilirler. Su altında kalma süreleri, bu takımın üyeleri arasında bulunan büyük fizyolojik farklar nedeniyle türler arasında büyük farklar gösterir.
9 Ocak 2013 Çarşamba
Çitalar
Çitalar onları belgeseller ve hayvanlar aleminde bilgisi olsun olmasın, hemen hemen herkes en hızlı kediler olarak bilirler.
Peki çitaların neden en hızlı olduklarını düşündünüz mü hiç, tabi bu sorunun tek cevabı yok ama sizlere verebileceğimiz en önemli cevap olarak , bacak uzunlukları, hafif olmaları ve düz omurga yapısını söyleyebiliriz. Düz omurga yapısı sayesinde çitaların kemikleri paralel olarak ilerler ve bu saye de bacakları ve kalçası inanılmaz şekilde esneyebilir.
En bilinen özellikleri benekler ve gözlerinin altından ağzına ve çenesine inen siyah çizgileri olması, bu çizgiler güneş ışınlarını çeker ve böylece diğer yırtıcıların aksine günün en sıcak saatlerinde bile daha rahat bir görüş ile avlanabilirler.
Çitalar , aslanlar gibi sürü halinde veya saklanarak avlanmak yerine, yüksek hızının avantajını kullanarak avlanan bir hayvandır.
Çitalar hızlı koşsa da, av girişimlerinin yalnızca yarısında başarılı olur. Çitalar sahip oldukları hızlı koşma yeteneğini hafif, ince kemiklerine borçludur. Bu nedenle çitalar avını bir yerde yerken aslan, sırtlan gibi yırtıcı hayvanlar gelirse o bölgeden çekilerek avını oracıkta bırakır. Çünkü sırtlanların çeneleri çok kuvvetlidir. Çitanın ince kemikleri ise güçlü çenelere dayanamaz.
Çitaların hızlı koşma sebeplerinden birisi de kuyruklarının uzun olmasıdır. Çitalar için kuyruk koşu esnasında da yardımcı olur. Çitalar ceylan, impala gibi otçul hayvanları avlarlar.
Hiç bir zaman diğer bir yırtıcı ile kavga etmeyi göze almazlar, bunda da kısmen haklılar çünkü alacakları ağır bir yara ile haftalarca beslenemezler.
Peki çitaların neden en hızlı olduklarını düşündünüz mü hiç, tabi bu sorunun tek cevabı yok ama sizlere verebileceğimiz en önemli cevap olarak , bacak uzunlukları, hafif olmaları ve düz omurga yapısını söyleyebiliriz. Düz omurga yapısı sayesinde çitaların kemikleri paralel olarak ilerler ve bu saye de bacakları ve kalçası inanılmaz şekilde esneyebilir.
En bilinen özellikleri benekler ve gözlerinin altından ağzına ve çenesine inen siyah çizgileri olması, bu çizgiler güneş ışınlarını çeker ve böylece diğer yırtıcıların aksine günün en sıcak saatlerinde bile daha rahat bir görüş ile avlanabilirler.
Çitalar , aslanlar gibi sürü halinde veya saklanarak avlanmak yerine, yüksek hızının avantajını kullanarak avlanan bir hayvandır.
Çitalar hızlı koşsa da, av girişimlerinin yalnızca yarısında başarılı olur. Çitalar sahip oldukları hızlı koşma yeteneğini hafif, ince kemiklerine borçludur. Bu nedenle çitalar avını bir yerde yerken aslan, sırtlan gibi yırtıcı hayvanlar gelirse o bölgeden çekilerek avını oracıkta bırakır. Çünkü sırtlanların çeneleri çok kuvvetlidir. Çitanın ince kemikleri ise güçlü çenelere dayanamaz.
Çitaların hızlı koşma sebeplerinden birisi de kuyruklarının uzun olmasıdır. Çitalar için kuyruk koşu esnasında da yardımcı olur. Çitalar ceylan, impala gibi otçul hayvanları avlarlar.
Hiç bir zaman diğer bir yırtıcı ile kavga etmeyi göze almazlar, bunda da kısmen haklılar çünkü alacakları ağır bir yara ile haftalarca beslenemezler.
8 Ocak 2013 Salı
OKULLAR 2 GÜN TATİL EDİLDİ....
Okullar 8 Ocak salı gününden sonra, 9 Ocakta da tatil edildi, bu sefer valilik elini çabuk tuttu ve insanlar bir nebze olsun rahatladı, saba haberlerini takip etmeyen bazı vatandaşlar bugün ki kararın sabah açıklanmasından dolayı biraz olsun çile çekmişlerdi.
Belediyeler de 2 gecedir tuzlama çalışmalarıba son sürat devam ediyorlar, ana hatlar her ne kadar açık olsa da ara sokaklar özellikle de yokuşlar da kesinlikle kar lastiği ve zincir kullanmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Aynı gün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli personel ile hamileler de izinli sayılacak.
İstanbul Valiliği ayrıca Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre İstanbul genelinde devam eden kar yağışının Çarşamba günü daha yoğun şekilde sürmesinin beklendiğini de duyurdu.
Belediyeler de 2 gecedir tuzlama çalışmalarıba son sürat devam ediyorlar, ana hatlar her ne kadar açık olsa da ara sokaklar özellikle de yokuşlar da kesinlikle kar lastiği ve zincir kullanmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Aynı gün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli personel ile hamileler de izinli sayılacak.
İstanbul Valiliği ayrıca Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre İstanbul genelinde devam eden kar yağışının Çarşamba günü daha yoğun şekilde sürmesinin beklendiğini de duyurdu.
3 Ocak 2013 Perşembe
Çakallar
Şimdi hayvanlar aleminde leş yiyici denince ilk akla gelen bir iki türden biri olan çakallardan bahsedeceğiz.
Çakallar oldukça küçük ve korkak avcılardır, sadece kertenkele, fareler belki de yavru memelileri avlayabilirler. Genel de saldırmak ve avlanmak konusunda pek yetenekli değillerdir.
Çakallar, gececi hayvanlardır; gündüzleri genellikle çalılıkların ağaçlıkların arasına gizlenir, alaca karanlıkta avlanmaya çıkarlar.
Çakallar , bazen yalnız, bazen çiftler ya da sürüler halinde yaşar buldukları küçük hayvanlar, ya da leşleri yiyerek beslenirler. Sürüler halinde dolaştıklarında antilop ya da büyük hayvanları avladıkları da olur.
Yalnızken bazen aslan bazen kaplan gibi yırtıcıların ardından giderek bu hayvanların ardından kalanları yerler.
Küçük avcı ve leşçil canlılar olan çakalların Kuzey Amerika'daki karşılığı, Türkçe'de "kır kurdu" da olabilir.
Çakallar inanılmaz hızlı koku alır ve sırtlanlar ve aslanlar çakallardan nefret ederler.
http://www.belgeselizle.net/kategori/cakal-2
http://www.awf.org/content/wildlife/detail/jackal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)