28 Kasım 2012 Çarşamba

Atlar







Atlar hakkın da eminim çok da bilginiz yok, herkesin bildiği kılişe laflar ise hızlı koştukları ve özgürlüklerine düşkün oldukları, onlara en yakın olarak gördüğümüz ise hipodramlar olsa gerek...

Atlar , tek tırnaklılar takımının familyasından bir memelidir. Erkeğine aygır, dişisine kısrak, yavrusuna tay, yumurtaları çıkarılmış, iğdiş edilmiş olana da beygir denir.

Küçük başlı ve kısa kulaklıdır. Yelesi ve kuyruk ucu uzun kıllıdır. Ömrü 20 ila 30 sene civarındadır. Hepsi otla beslenir. Geviş getirmezler. Memeleri kasık bölgesinde arka ayaklarına yakındır. Üçüncü parmakları geniş bir tırnakla çevrilmiş olup “ toynak” adını alır. Bunun üzerine basarak yürürler.


At, cesur ve atılgan olduğu gibi sahibine son derece itaatkardır. Sahibi dilerse dolu dizgin, dörtnala koşar, isterse aheste yürür, isterse durur. Her durumda sahibini memnun etmeye dikkat eder.

Yorgunluğa bakmaksızın kendini çatlatmak pahasına da olsa olanca gayret ve kuvvetini itaat uğruna sarf eder.

Atlar 20-30 sene yaşar, bazı kısraklar 15 yaşına kadar doğurur. On bir ay gebe kalır ve bir yavru doğururlar. Yavrunun gözleri açık olarak doğar ve birkaç dakika sonra ayağa kalkarak annesini takibe başlar.

Yük çekme ve taşıma atları, kalın bacaklı, iri cüsselidir. Binek ve yarış atları ince uzun bacaklıdır. Atlar arasında haset yok ise de, birbirlerine gıpta etmek huyları vardır. Bu da yarışta, hendek ve çit atlamada kendini gösterir. Birbirlerine imrenerek daha hızlı koşup öne geçmek isterler. Saatte 60-70 km hızla koşanları vardı.

Atlar denince akla evcil atlar, ingiliz atları , arap atları ve çin atları gelir.



http://www.belgeselizle.com/kategori/atlar

22 Kasım 2012 Perşembe

Aslanlar Belgeseli






Aslanlar nam-ı diğer sadece serengetinin değil hayvanlar aleminin de liderleri.  Aslanların lider olarak kabul edilmesinin farklı farklı sebepleri var , ama bunlardan en çok ön plana çıkanları ağırlıkları, güçleri, hızları ve sürüler halinde saldırmalarıdır.

Aslanlar da kendi aralarından türlere ayrılırlar, en iri ve en güçlü olanı afrika aslanlarıdır.

Afrika aslanı, dünyanın en büyük dört kedisinden biridir.

Erkek afrika aslanı ortalama 250 kilogramdır.

Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür.

Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır.

Aslanlar birbirleriyle bölgeleri ve kadınların paylaşımı için kavga eder. Genellikle bu ölümle sonuçlanabilir. Aslanların pençeleri ve dişleri çok keskindir. Bir insanı bir vuruşta öldürebilir veya yaralayabilir. Genellikle Afrika kıtasında yaşamlarını sürdürürler.

Aslanlar dünya üzerinde yaşayan kedi türleri içinde en sosyal cinstir. Diğer tüm kedi cinsleri antisosyal olup yalnız yaşamayı tercih ederken aslanlar buyuk gruplar oluştururan tek kedi cinsidir.

Grup oluşturmalarının en büyük sebebi kendilerinden cok hızlı olan avlarını grupsal pusu kurarak yakalamak olduğu tahmin edilir.

Avcı olarak dişi aslanlar daha çok ön plana çıkar, erkek aslanlar çok aç olursa veya canı sıkılırsa ava katılabilir.

http://www.belgeselizle.com/kategori/aslanlar/page/2

http://www.belgeselizle.net/kategori/aslan



19 Kasım 2012 Pazartesi

Arılar

Arılardan kısaca bahsetmek istersek zar kanatlı takımındaki tüm böceklere arı denilebilir.

Zar kanatlıların özelliği; içinde enine ve boyuna damarcıklar bulunan ve iki çift saydam zar şeklinde kanatlarının olmasıdır.

Arıların vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan meydana gelir. Vücutları yumuşak yapıdaki yoğun bir kıl örtüsüyle kaplıdır.


Arının petek şeklinde bir çift bileşik ve üç adet basit gözü vardır. Basit gözlerin her biri binlerce küçük
üniteden oluşmaktadır. Bileşik göz ana arıda 3.000, işçi arıda 4.000 ve erkek arıda 8.000'den fazla basit gözün birleşmesinden meydana gelmiştir.





Başta bir çift duyarga bulunmaktadır. Bunlar koku, tat ve dokunma hissetme duyularını sağlarlar. Duyargalar içerisinde bulunan sinir uçları sayesinde duyularına ek olarak rüzgar hızını ve hava sıcaklığını da Baş içyapı itibariyle de önemli salgıların yapıldığı kısımdır.

İşçi arıların yutak üstü salgı bezleri genç yaşta arı sütü, daha ileriki yaşlarda baldaki sakarozu parçalayan enzimler salgılarlar. Çenede bulunan bezler ana arıda ana arı feremonunu, işçi arılarda ise alarm feremonunu salgılamaktadır.

İşçi arılar ve ana arıda abdomenin (karın) sonunda iğne bulunmaktadır. İğne, iğne odacığından çıkan ince, sivri uçlu bir savunma organıdır. Bu iğne bir zehir kesesine bağlıdır. İşçi arıların iğnesi geriye çentiklidir; bu yüzden işçi arılar birisini sokmak üzere iğnesini batırdığında geri çekemez. Çentikler testere ağzını andıran çıkıntılar olup bu çıkıntıların sivri uçları iğnenin batış yönünün tersine yöneliktir. Bu nedenledir ki arılar kendi hayatını tehlikede görmediği sürece insanı sokmaz.

Arıların sokması savunmalarının en son safhasıdır; önce sesle uyarırlar, daha sonra toplu halde gürültü yaparlar, hâlâ tehlike hissederlerse hızla tehlike gelen yere doğru uçup çarparak korkutmaya çalışırlar; olmadı en son sokarlar. (Arının iğnesi böceklere karşı savunma olduğundan sert kabuktan çıkabilir, insan ve hayvan etinden çıkmaz. İğnesi bağırsaklara bağlı olduğundan iç organları parçalanır ve ölür.)


http://www.belgeselizle.com/kategori/arilar/page/2

http://bit.ly/XsJc6a


15 Kasım 2012 Perşembe

Anakondalar Belgeseli

Anakondalar , Tropik Güney Amerika’da su kenarlarındaki ormanlarda bulunur ,  8-10 metre uzunluktadır.

Ağaçlara tırmanır, ara sıra suya dalar.

Anakondalar bazen bitkiler arasında yarı yarıya suya gömülü olarak saatlerce kalır. Kuş ve memeli hayvanlarla beslenir. İnsanlara da saldırdığı olur. Avlarını suya çekerek veya sıkarak öldürür.

Anakondalar dünyanın en büyük ve 1. en uzun yılanıdır. Kalınlığı 1 metreyi aşar. Genellikle timsah, geyik, memeliler veya başka anakondalar ile beslenir.

İnsan yediği hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte saldırdıkları ve kovaladıkları sıkça görülmüştür.

Bir anakondanın avı bir timsah ise avını enlemesine sarar ve sıkar, avı boğularak ölür ve yem olur. Sadece karada değil suda da tehlikeli bir hayvandır.



Anakondalar, genellikle çiftleşme mevsiminde suda yaşar.

National ekibi hala , anakondaların gizemli dünyasını keşfetmek için büyük mücadele veriyor.

Kimilerine göre bu dev sürüngenler, Dünya'nın en büyük yılanları olmasına rağmen, soğukkanlı katiller oldukları yönündeki iddialar efsaneden ibaret.













14 Kasım 2012 Çarşamba

Alpaka Belgeseli


Alpakalar , lamalardan da develerden de izler taşır.

Alpakalar da görece uzun vücuda sahip olup, ince bacaklar, uzun ve ince boyun, küçük bir kafa karakteristik özellikleridir. Bütün Yeni Dünya develeri gibi hörgücü bulunmaz.

Alpakalar , lamalardan biraz daha küçük olmakla birlikte 55 ile 65 kg ağırlıklarıyla onlardan belirgin şekilde daha hafiftirler. Renk, genelde tek renkli kahverengi, siyah ya da mavi-gri olup, ender olarak lekelidir. Dikkat çekici olan, 50 cm'ye kadar ulaşabilen uzun tüylerdir.

Alpakalar, tüm deve türleri gibi sosyal hayvanlardır ve grup içinde rahattırlar. Bitki yiyici hayvanlar olup, neredeyse sadece otlarla beslenirler. Tüm develer gibi sindirimde onlara yardımcı olan çok odalı mideye sahiptirler.

Alpakaların , hamilelikleri 240 ile 345 gün arasında değişir ve dişi, Güney Amerika'da Cria adı verilen yavru dünyaya getirir. Bu yavru yaklaşık altı ile sekiz aya kadar emzirilir ve 12 ile 24 ay arasında cinsel olgunluğa ulaşır.







http://www.belgeselizle.com/kategori/alpaka

13 Kasım 2012 Salı

Akrepler Belgeseli

Akrepler makro saldırgan türlerinin başında yer alırlar, zehirli kuyruğu ile önce avını bir kez uyarır ve sonuç alamazsa canı pahasına saldırır.

Akreplerin en belirgin özellikleri sıcak ve nemli bölgeler de yaşamalarıdır,  vücutlarında sert bir tabakası ve sert kalkık bir kuyruğu bulunur, bu kuyruğunda en güçlü saldırma taktiği zehiri barınır.


Karlı bölgeler hariç hemen hemen her yerde, ormanlık bölgelerde, çöllerde, taşlık ve kayalık yerlerde yaşarlar. Genellikle tropikal ve tropik altı iklim kuşaklarında yaygındır.

Akrepler fazla sıcaklığa duyarlı ve neme bağımlı olduklarından her zaman ılık ve ıslak bölgeleri tercih ederler.
Gündüz, taşların altında, duvar yarıklarında, kurumuş ağaç kabukları altında ya da yer altında kazdıkları dehlizlerde rastlamak mümkündür. Geceleri aktiftir. Kaygan yüzeylere tırmanamaz.

En zorlu savaşları kendi türleri arasında yaşanır çünkü akreplerin birbirlerinin zehirlerine karşı bağışıklıkları vardır. Aşağıdaki video da çöl akrepleri hakkında bilgiler bulacaksınız...






Akrepler aynı zaman da uzunlukları 13-220 mm arasında değişen eklem bacaklılardır. Yaşadıkları ortama göre saman renginden sarıya, açık kahverenginden siyaha kadar değişen tonlarda renklere sahiptir.

Akrepler  , ilkbaharda çok kısa bir dönemde erkekler, dişileri arayıp döllemeye çalışırlar. Spermler, genellikle eşey açıklığından dışarı çıkmış durumda bir kese içerisinde bulunurlar. Bu kese içerisindeki spermleri kıskaçları ile alır ve bir dişiyi gördüğü anda onu oyalayarak ya da ansızın yakalayarak, kıskacı ile taşıdığı sperm kesesini dişinin eşey açıklığına yapıştırır.








Akreplerde de peygamber develeri tarzında çiftleştikten sonra birbirlerini yeme  ve kavga etme görülebilir.





http://tr.wikipedia.org/wiki/Akrep

http://www.belgeselizle.com/kategori/akrepler/page/2

12 Kasım 2012 Pazartesi

Akbabalar Belgeseli


Akbabalar nam-i diğer gündüz yırtıcıları ve leş yiyiciler. Akbabalar aslında familya olarak birden fazla alt türünü kendi içinde barındırır. Buna yeni ve eski dünya akbabaları , sakallı akbabalar , büyük akbabalar, amerika akbabası , kızıl akbaba vs.. gibi örnekler de gösterebiliriz.

Akbabalar hemen hemen hepsi de diğer kuşlarla kavga etmekten çekinirler, onların aklında ilk olarak zararsız ve ölü bir yiyecek vardır.

Akbabaların başları kel kursakları büyüktür. Yürümeye ve leşleri tutup kaldırmaya uyum sağlamış olan ayakları iri ama güçsüz, tırnaklarıysa yassıdır.

Akbabaların gagaları genellikle eti ve deriyi koparabilecek kadar güçlü ve kalındır. Görme duyusu bütün türlerde, duyma duyusu ise hindi akbabasında gelişmiştir.

Çoğunun besin seçme alışkanlığı olmadığından genellikle leş, çöp, ve ara sırada canlı hayvan gibi ne bulurlarsa yerler. Yalnızca bazı türleri kaplumbağa kuzu gibi savunmasız hayvanlara saldırır.





En büyüklerinde birisi de kral akbabadır , kral akbabaların , parlak renkli, başı ve boynu kırmızı ve mavimsi, gözleri kırmızı halkalı, sırtının üstü sarı altı beyaz yakası gridir. Kanat açıklığı yaklaşık 1,7 m gövde uzunluğu da yaklaşık 70 cm’dir.

Tek eşli bir hayatları vardır. Eşlerden birisi ölünce başka bir eş edinebilirler. 4-5 yaşından itibaren yılda bir kez bir adet yumurtlayan dişi, yumurta eğer ilk bir ay içerisinde zayi olursa yeniden yumurtlayabilir.


Akbabaları tam manasıyla yırtıcı saymak zordur. Leş ve kemik iliklerini canlı yiyeceklere tercih ederler. Pek azı canlı hayvanlara saldırır. Aşırı açlık zamanlarında hasta sığırlara saldırdıkları ve kuzuları kaptıkları görülmüştür. Zaman zaman bitkisel besinleri yiyenler de vardır.


http://www.belgeselizle.com/kategori/akbabalar/page/2






7 Kasım 2012 Çarşamba

2012 Araba Fuarı Autoshow



Ve oto fuarlarını takip edenlerin beklediği zaman  geldi de çattı bile...

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 50 bin metrekarelik stand kurulum alanında düzenlendi.

İstanbul Autoshow 2012 değişen konsepti ile erkeklerin yanı sıra kadın ve çocukların da bütün gün keyifli zaman geçirecekleri, etkinliklerle dopdolu bir ortam.


İstanbul Autoshow 2012 için hareketli ve eğlenceli bir web sitesi de hazırlanacak ve sitede ziyaretçilere fuar hakkında bilgi verilecek. Ayrıca, Akıllı telefon ve tabletlere özel geliştirilecek farklı aplikasyonlarla otomotiv tutkunlarına yeni dijital deneyimler yaşatılacak.

Şimdiden söylemeliyim fuarı ziyaret eden biri olarak, pazar günü gitmenizi hiç de tavsiye etmiyorum, zamanı olanlar hafta içi en  kötü ihtimalle de cumartesi gününü tercih etsinler...







Bu sene Dünyaca ünlü yıldız İrina Shayk da günün belli saatlerinde fuar da olacak. Fuar hemen hemen her ülkenin basını tarafından da takip edilecek. National geographic  ekibi de her zaman ki gibi yerini alacak.


http://www.tuyap.com.tr/tr/index.php

6 Kasım 2012 Salı

Ahtapotlar

Ahtapotlar , en büyük özellikleri kayalar üzerinde gezmek ve suyu püskürterek hareket etmektir, oldukça küçük türleri de bulunur,  bu küçük türler de kayalık ve küçük yarıklar da avlanmayı tercih ederler. Bu tür ahtapotlar kabuklu deniz canlılarını da tercih eder ama bu biraz sorun teşkil edebilir.

Anne ahtapotlar yavrularına ve yumurtalarına da çok düşkündür ve onları için canını bile verebilir.

Ahtapotun yumurtasının her biri bir kapsülle muhafaza edilir. Yumurtalar salkım şeklinde bir küme meydana getirir. Her kapsülün bir ucu taşa veya başka bir zemine bağlanır. Dişi ahtapot yumurtaların üzerine kuluçkaya yatar. Açlıktan ölme pahasına yumurtalarını terk etmez. Hatta zorda kaldığında bacaklarından bir kaçını yiyebilir. Yumurtadan doğrudan doğruya ergine benzer yavrular çıkar. Bu yavrular sinir sisteminin kontrolü altında kasılarak veya gevşeyerek seri bir şekilde renklerini değiştirerek bulundukları ortama adapte olmaya çalışırlar.

http://www.belgeselizle.com/kategori/akrepler/page/2